TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş, E-Ticaret Kanunu’yla ilgili para karşılığı haberlerin yayınlandığı Cumhuriyet gazetesiyle ilgili iddiaların ciddi olduğunu ve savcılık tarafından soruşturulmasını istedi.
Muş Twitter’dan paylaştığı açıklamada, “Belli lobilerden para alınarak TBMM’nin iradesine kastetme amaçlı yapılan bu maksatlı yayınların ve onlara para aktardığı iddia edilen e-ticaret firmasıyla ilgili yargısal süreçlerin başlatılması kamuoyunun beklentisidir” dedi.
Olayın ardından gazete yönetiminden yapılan açıklamada, “Atatürk’ün yadigarı olan Cumhuriyet gazetesi, 100 yıllık tarihi boyunca içeriden ve dışarıdan çeşitli saldırı, oyun ve kışkırtmalarla karşı karşıya gelmiştir” denilmişti.
Yapılan açıklamada şunlar ifade edilmişti:
Atatürk’ün yadigarı olan Cumhuriyet gazetesi, 100 yıllık tarihi boyunca içeriden ve dışarıdan çeşitli saldırı, oyun ve kışkırtmalarla karşı karşıya gelmiştir. Bu tür girişimlerin en önemli nedeni, Cumhuriyet gazetesinin çağdaş uygarlık ve bağımsızlık konusunda ilkesel tutarlılık ve özeninin, kişisel ve kurumsal çıkarlarını yıprattığını düşünen çevrelerin rahatsızlığıdır. Gerek çıkar odakları, gerek siyasal kazanç elde etmek isteyen gruplar, gerekse kişisel hırs sahipleri, kurumsal duyarlılık ve tarihsel öneminden dolayı Cumhuriyet gazetesini kendi yörüngelerine sokabilmek için kimi kötü niyetli ataklar yaparak, gazete yönetimini ele geçirme, kendi doğrultularında bir tür uyduya çevirme çabaları içine girmişlerdir. Cumhuriyet gazetesi, devrimci, çağdaşlık ve aydınlık ilkeleri uğruna şehitler vermiş, soruşturmalarla korkutulmaya çalışılmış, yazarları cezaevlerinde çürütülmek istenmiş, ekonomik ve siyasal baskılar altına alınmış; yazar ve tüm çalışanlarının kararlı tutumu ve okuyucularının bilinçli desteği ile bugüne değin özgün çizgisinde yayın yaşamını sürdürmüştür. Sürdürmeye de devam edecektir. Basına ve sosyal medyaya gazetemiz ile ilgili aktarılan kimi savlar, gerçeği yansıtmamaktadır. Söz konusu edilen olay, gazete yönetimince feshedilmiş ve ticari yönden de gerçekleşmemiştir. Olay birtakım bahaneler yaratılarak Cumhuriyet gazetesini ele geçirmenin yeni bir örneğidir. Cumhuriyet gazetesi içeriden ve dışarıdan saldırı altındadır. Konuya neden olanlar hakkında gerekli önlemler alınmaktadır ve hukuki süreç başlatılmıştır.
Daha sonraki açıklamada ise şunlar kaydedilmişti:
Cumhuriyet gazetesini ele geçirmek için çalışan bir grup, şimdi de Cumhuriyet gazetesinin itibarını zedelemek için ihtirasla çalışıyor. Önce hukuken sonuçlanmamış sözleşmeleri kanıt göstererek iki konuda savcılığa şikayette bulundular.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı her iki konuda da hukuken kovuşturmaya yer olmadığını belirterek takipsizlik kararı verdi. Bunun üzerine konuyu sosyal medyaya taşıdılar. En son olarak Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, suçlayıcı bir yazı yazdı. 6 aydır Genel Yayın Yönetmenliği yapan Mollaveisoğlu Cumhuriyet gazetesine uyum sağlayamadı. İyi bir televizyon programcısı olmasına karşın yönetim yeteneği gösteremedi. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği makamının ne derecede önemli olduğunu özümseyemedi. Ekonomik durum kötüye gidiyor… Dolar yükseliyor. Tüm basın kuruluşları ekonomik açıdan zor durumda ama bu grup ısrarla gazeteye saldırıyor. Cumhuriyet Vakfı ve Cumhuriyet gazetesi bir Kuvayı Milliye kurumudur; işgal edilemez, satılamaz, satın alınamaz.