Yargıda hakkını aramak isteyenlerin önemli gider kalemlerinden birini tebligat masrafları oluşturuyor.
Tebligatlarda peş peşe gelen zamlardan etkilendi. PTT tarafından 15 Ağustos’tan itibaren geçerli olmak üzere tebligat gönderme ücretlerine zam yapıldı.
Yeni tarifeye göre 31 lira olan normal adli tebligat ücreti 42 lira oldu. 62 lira olan hızlı tebligat ücreti de 84 lira olarak belirlendi.
Gelen bu zamları duyuran Tüketici Birliği Federasyonu Başkanı Avukat Bülent Deniz açıklamasında “Yurttaşın hakkını araması gitgide zorlaşıyor” dedi.
“En basit davayı açmak için bile 800 lira lazım”
Konuyla ilgili Independent Türkçe’ye açıklamalarda bulunan Deniz, günümüzde basit bir dava açmak için adliyeye giden bir kişinin cebinden az 800 lira çıktığını söyledi.
Avukat ücretlerinin de davaya göre değiştiğini belirten Deniz, “Bir boşanma davasında tarifenin altında para isteyen meslektaşımız da oluyor, astronomik rakam talep eden de” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de hak aramak gittikçe pahalı hale geldi”
Hak aramanın ucuz olması gerekirken Türkiye’de gittikçe pahalı hale geldiğini aktaran Deniz, şöyle konuştu:
“Devlet bu işten ciddi para kazanıyor. Her şeyden harç parası kesiyor. Hak aramanın pahalı olması bir yana davaların ne zaman biteceğini kestirmek de güç. Davaları kaybedince de davayı açan karşı tarafın masraflarını ve avukat ücretlerini ödüyor. Hal böyle olunca bu sefer insanlar kendi haklarını kendileri aramaya başlıyor. Oysa hukuk hızlı işlese ve ucuz olsa insanlar haklarını kendi aramaya kalkmaz, yargıyı kullanır. Maalesef hukuk hem hızlı işlemiyor hem de ucuz değil.”
2018’den beri kendi davasını açanlar arttı
Deniz, ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte özellikle 2018 yılından beri yaygınlaşan bir durumdan bahsetti.
2018’den beri pek çok insanın Google’dan indirdikleri dilekçe örnekleriyle dava açmaya çalıştığını dile getiren Deniz, “Bazı insanlar internetten edindikleri bilgilerle ‘Ben bu davayı kendi başıma yürütebilirim’ düşüncesine kapıldı. Oysa dava sürecinde birçok teknik konu var. Hukukçunun iştiraki, yardımı çok gerekli. Ancak davayı kendi başlarına açıp sürdürmeye çalışanlar bulunuyor. Bu şekilde açılan ve yürütülen davaların ezici çoğunluğu da hüsran ve zararla bitiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“Adliyeler vatandaşlarla dolu, avukat ücretlerinden kurtulmaya çalışıyor insanlar”
Eskiden adliyelerde vatandaşları çok az gördüklerini kaydeden Deniz, “Herkes cübbeli yani avukat olurdu. Şimdi adliyelerde vatandaş çok. Herkes kendi davasını, kendi yürütmeye gayret ediyor çünkü avukat ücretleri var. Ondan kurtulmaya çalışıyorlar” diyerek sözlerini bitirdi.
“Hiçbir zaman avukatsız iş takibinin bu kadar yoğunlaştığını görmedim”
Deniz’in gündeme getirdiği bu konuya ilişkin İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu da değindi.
Durakoğlu, öncelikle Deniz’in iddiasını “Doğru söylüyor” diyerek teyit eterken şunları ifade etti:
“40 yıldır bu mesleğin içindeyim. Hiçbir zaman avukatsız iş takibinin bu denli yoğunlaştığı ya da özellikle de internete bakarak kendi başına bazı şeylerin yapılabileceği gibi bir kanıya kapıldığı dönemi hatırlamıyor. Bu eskiden de vardı. Herkes kulaktan dolma bilgilerle işler yapardı. Ama şimdi gerçekten bu çok yoğunlaştı. Maalesef böyle bir süreç var.”
“Avukat ücretlerinden değil, ekonomik sıkıntının artmasından kaynaklanıyor”
Durakoğlu, bu durumun avukat ücretlerinden değil, ekonominin bozukluğundan kaynaklandığını söyledi.
Avukat ücretinin tam aksine bir tablonun olduğuna dikkati çeken Durakoğlu, “Avukat sayısının artması, ihtiyaçtan fazla avukat bulunmasıyla birlikte asgari ücret seviyesinde iş yapan avukatların yoğunlaştığını görüyoruz. Ancak o asgari ücret bile çok insana artık ödenemeyecek bir ücret gibi geliyor” yorumunu yaptı.
“Davalar yanlış açılıyor, tekrar avukata başvuruluyor ve ağır sonuçları oluyor”
Davaların vatandaşlarca kendi başlarına yürütülmeye çalışılmasının hukuki olarak ağır sonuçları olduğunu kaydeden Durakoğlu, şunları kaydetti:
“İşler çıkmaza girince bu sefer de dava açıldıktan sonra avukata gelmek zorunda kalıyorlar. Ancak o sürece kadar yapılan hataların bir kısmı düzeltilebilir, bir kısmı ise düzeltilemeyecek noktaya geliyor. Çünkü yanlış açılmış davalar oluyor. Dolayısıyla hak kayıpları yaşanıyor.”
“Hukuk internetten öğrenilecek kadar basit değil”
İnternetten araştırma yaparak kendi başına dava açmak veya davasını yürütmek isteyenleri “Hukuk internetten öğrenilecek kadar basit değil” diye uyarın İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, “Bu kadar basit olsaydı insanlar yıllarca okuyarak bu noktaya gelmezdi. Sonuçta internette bir ameliyatın nasıl yapıldığı da anlatır ama o ameliyatı yapabilmek için yıllarca okumak ve bir o kadar da deneyim kazanmak gerekir” diye konuştu.
KAYNAK: INDEPENDENT TÜRKÇE – ALİ KEMAL ERDEM